Etiket arşivi: Ahmet Kaya

Kalem ve Zaman

Kafamız yeteri kadar dağınık, fonda Zagreb Radyosu çalıyor, götürüyor ruhumuzu uzaklara, amansız bir yalnızlığa. Olmuyor ama Ahmet KAYA ile, geri dönmek lazım uzaklardan yakınlara, yakınlardaki hayatın gerçeklerine. Daha yeni tanıdığımız Evgeny GRINKO yetişiyor imdadımıza, başlıyoruz hayatın gerçekleri ile vals yapmaya. Sonra bir bir yıkılıyor bütün duvarlar, özgürce dans edeceğimiz alanlar gitgide büyüyor, mekansal ve zamansal bir büyüme. Zaman zaman ayağımıza basıp canımızı yakıyor hayatın gerçekleri, daha sonra fark ediyoruz ki bu ayak basmaları bizi hazırlayan, olgunlaştıran küçük ama etkili uyarılarmış, sürekli canlı kalmamızı sağlayan.

Evgeny GRINKO çalıyor biz devam ediyoruz yazmaya, aklımızdakileri, sadece aklımızdakileri de değil hissettiklerimizi de. Sahi nasıl tanımlayabiliriz hissettiklerimizi. Nasıl yazıya dökeriz sonrasında. Acaba yazıya dökerken yeterince dokunabilir miyiz diğer insanların dimağlarına. Düşünüyoruz bunu. Kalemi ele alınıp sonrasını zamana bırakmak ve izlemek, kalemin, kağıdın teninde yavaş yavaş ilerlemesini. Kalem ve zaman güzel bir ikili oluyorlar. Zaman akıyor, kalem yazıyor ve bizi bize anlatıyor. Hatta en gölgede kalan kısımları dahi atlamıyorlar, hiçbir sansür olmadan döküyorlar yazıya.

“Fakat Müzeyyen bu derin bir tutku” diyor satırlarında malum müellif, aynı zamanda da bir yönetmen dedirtiyor aynı sözleri bir oyuncusuna, hatta kadın belli bir mesafeden cevap veriyor bir yabancının ses tonuyla. Burada bırakmak istiyor kalem ve zaman…