Zamanı Yakalamak

Bir şeyi yakalamak için önce kaçırmanız gerekiyor. Daha doğru bir yaklaşımla, kaçırdığınızı kabullenmeniz gerekiyor. Aslında bunları söylerken zihnimde benimle bir miktar akıl oyunları oynuyor. Ardı ardına patlatıyor soruları, zaman mefhumu göreceli değil mi? Sadece biz insanlara, yani evrene ait değil mi, hatta bu evrende bile farklı işlemiyor mu? Hem nasıl kaçırıyor muşsun ki zamanı, sadece sana özel olan bir kavramı nasıl kaçırırsın.

Zihnimden geçen sorular burada bir dursun, sonrasında tekrar canlandırırız bu nehrin sularını. Her şey etrafında oluyor, gelişiyor, değişiyor, şekilleniyor ama sen bütün bunlara kendini uzak hissediyorsun. Birebir içindeyken bile hayatın fersah fersah uzaktasın gibi geliyor, neden diye geliyor aklına insanın. Ya bu hayat, yaşam olgusu içinde bir şeyler fazlaca yavan geliyor, yada başka bir şeyler var tanımlanması, ortaya çıkarılması gereken.

Amaç sorgulamasına getiriyor bu türden irdelemeler insanı. Şöyle bir miktar yukarıya çıkıp zaman ve mekan kavramından sıyrılınca, bir miktar daha net oluyor sorgulamalar. Tam da bu noktada aslında bu durumun sağlıklı olduğunu fark ediyorsun, üzerine düşünmeye değer olduğunu görüyorsun.

Sonra yavaş yavaş, uzaklaşıp bir filme bakar gibi bakmış olduğun hayat olgusunun içine girmeye başlıyorsun. Sana başka bir insan tarafından biçilen role uymayacağını zaten biliyorsun, çünkü inanıyorsun sadece Allah’a ve bütün işlerin, düşüncelerin, duyguların Allah’ın rızası için olması gerektiğine. Sadece inanmakla kalmıyorsun aynı zamanda performans da gösteriyorsun çünkü bu senin görevin.

Sonrasında aslında hiçbir şeyi kaçırmadığını sadece yeniden irdeleyip düşünmen gerektiği farkına varıyorsun, küçük bir zaman diliminde. Zihninin içerisinde taşmak için hazırlanan büyük bir nehir var ve izin vermelisin taşmasına, açmalısın kurduğun barajların kapaklarını ve özgürce akmasını sağlamalısın engin düşüncelerin. Göreceksin ki kaçırdığın bir şey yok, sadece kaçırdığını hissettiriyor, büyük şaşalı illüzyonlar, bu kapitalist düzen içerisinde ayakta kalmaya çalışanlara. Sonra gerçeklerin farkına varıyorsun, yokmuş bir şey kaçırdığın…

Allah’a Emanet.

Musa YUVACI

Zamanı Yakalamak” üzerine 3 düşünce

  1. Furkan ÇALIŞKAN

    Kaçırılan şey herkese göre değişiyor ama özetle “mutluluğu kaçırmak” olarak tezahür ediyor her bünyede.

    ‘Aramakla bulunmaz ama bulanlar arayanlardır’ demiş yazar.

    Hepimiz bizi bizden uzaklaştıran o boşluğu bulup kapatmakla mükellefiz.

  2. Fatih ACAR

    Allah, zamanı yakalayıp iyi değerlendirenlerden olmayı nasip etsin.. Bu da benden olsun; kaybedilmiş geçmiş yoktur, kazanılacak gelecek vardır..

    Sağlıcakla..

  3. Ömer Furkan TERCAN

    Fitratimiz geregi sonsuzlugu arzulariz. Yasadigimiz hayat ise belirli bir zaman dilimi ile sinirlidir. Insan, hal boyle olunca ve dogustan gelen sekine halini koruyamadiginda, ic dinamiklerini duzene sokmakta zorluk cekebilir. Boylece icinde bir bosluk hissedebilir.

    Insaallah buyuk cihad mucadelemizi bir omur boyu surdurebiliriz ve Allah uzerimize sekinetini indirir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir